Ağacın Hikayesi
Yıllarca önce izlediğim bir Kırmızı Başlıklı Kız versiyonunda “Devrilen bir ağacın 3 hikayesi vardır; Senin, benim ve Ağacın hikayesi” deniyordu. Girişim hayatına girerken veya içinde yaşarken aklımızın bir köşesinde durması gereken bir gerçek bu. [1]
- Hikaye yalnız sizin değil, siz akanın bir parçasısınız,
- Empati anlamayı kolaylaştırır,
- Ders almak önemlidir
Hayat, akışın doğası gereği hergün yeni bir “hikaye” getiriyor önümüze. Hikaye ise yalnız sizin değil, siz akanın bir parçasısınız. Yorumlamaya başlamadan önce yapılması gereken ilk şey ise bir adım geri çekilmek ve meseleye daha geniş bir perpektiften bakmak.
Bir sonraki adım; hikayenin katılımcılarının gözünden empati yapmak olmalı. Kendinizi onun yerine koyun, ben olsam böyle mi yapardım? sorusunu sorun. Önünüze yeni yeni kapılar açılacak.
Sonuncu adım ise hikayenin başı sonu nasıl olursa olsun, bizim payımız ne kadar büyük veya küçük olursa olsun, içinden çıkarılacak dersleri çıkartmak veya çıkartmaya çalışmak olmalı. Kitap okurken altını çizivermek gibi.
Sir Arthur Canon Doyle’un dahi dedektifi Sherlock Holmes hikayelerini okumadı veya filmlerini izlemedi iseniz tavsiye ederim. Devrilen ağaçlara nasıl bakılması gerektiği konusunda inanılmaz bir kabiliyeti var. [2]
[1] 7 yıl sonra, kendi hatırladığım şekilde yazdım ama orjinali linkteki gibi olsa gerek: “Ormanda bir ağaç kesilirse, üç hikayeniz olur. Sizinki, benimki ve ağacınki.”. Orjinal ismi ise Hoodwinked!
[2] Anlatım ve çekim teknikleri yönü ile Guy Ritchie versiyonlarını tavsiye ederim. Günümüze uyarlanmış dizisi de meşhur
[3]Üst foto: https://www.flickr.com/photos/atakan/15494691556/
İlk olarak Mart 2014'de atakane.com/2014/03/agacin-hikayesi adresinde yayınlanmış idi.